18 Kasım 2007 Pazar

X-Large teyze

Geçen Çarşamba akşamı işten eve dönerken yanıma oturan X-Large teyze; Koca vapurda yer mi yoktu?
Oturmaya çalıştığın koltuk zaten 2 kişilikti ve kontenjanı dolmuştu.
Tank gibi bedeninle aradaki küçücük boşluğa nasıl sığabilirsin ki? Bunu düşünmen bile abes.
Oturmaya karar vererek kucağıma çökmen ve bacaklarımı öğütmen de cabası.
Zor attım kendimi yanından, farketmişsindir. Ama umrunda mı? Sanmam.
Kocaman cüssenle kendini bırakıverdin bir anda, akşam akşam sarstın bütün bünyemi.

13 Kasım 2007 Salı

Tek seferde 3 kesik

Traş olurken genelde kendimi hiç kesmem, ancak dün dalgınlıkla öyle bir kesik attım ki, kullandığım jiletin markasını kesiğe bakarak tahmin edebilirdiniz.

"İyi ki Mach 3 yerine Fusion kullanmıyorum!" dedim içimden. 3 yerine 5 kesik te olabilirdi.

Her zaman iyi yönünden bakmak lazım, değil mi?

11 Kasım 2007 Pazar

Başarı hikayeleri

Övünmek gibi olmasın ama gerçekten iyi bir mizah anlayışına sahibimdir. Bir karikatür beni kolay kolay, değil güldürmek, tebessüm bile ettiremez. Ancak zaman zaman okuduğum ya da gördüğüm şeyler beni gerçekten güldürecek içeriğe sahip olabiliyor.

Kariyer.net'teki "Başarı hikayeleri"ni hiç okudunuz mu? Ben okuyorum ve aşağıdaki gibi absürd metinlere rastlayıp bayağı bir gülüyorum. Okumadınızsa, arada bir bakmanız için oradan bir alıntı yapacağım;

"Kariyer.net'e üye olduğumdan itibaren en az 10 işyeri tarafından çağrıldım görüşmelere. Ya istediğim gibi değildi ya da deneyimsiz olduğum için ben onların istedikleri gibi olmadım. Bir ara bunalıma girdim ama şimdi güzel bir firmada deneyimsiz olmama rağmen kendimce yükselebiliceğime inandığım bir pozisyonda işe başlıyorum. Size tavsiyem yılmayın, usanmayın, Kariyer.net'ten ayrılmayın. Kariyerinize Kariyer.net'te başlayın. Kariyer.net'e teşekkürler. Sevgilerle... "


Sandım ki arkadaş Türkiye'de istihdam olanağı olmayan, gelişmemiş ya da henüz var olmayan bir iş alanında, ne bileyim, "Yapay Zeka Mühendisliği" gibi bir alanda kariyer yapmak istiyor. Bir bakıyorum ki, kasiyer olmuş.

Yoo, hafife almıyorum ama, "Acaba aradığı neydi?" diye merak ediyorum, zira pozisyonun yanı sıra, şirketin çalışma şartları hiç te iyi değil, biliyorum.
Eh, herkesin hedefleri ve beklentileri farklı...

5 Kasım 2007 Pazartesi

Mim-Şiir

Hüseyin beni mimlemiş. Şiir olayı ile de anlamadığımdan (ya da yeterli romantizme sahip olmadığımdan diyelim) hiç aram yoktur. O yüzden yandaki dörtlüğü (Fight Club'da Tyler Durden'ın kulüp üyelerine dövüşten önce yaptığı bir konuşma) çevirip önünüze getireyim en iyisi, çok benimsediğim ve sevdiğim bir kıtadır...

"Beyler, biz tarihin ortanca çocuğuyuz, gidecek yerimiz ya da amacımız yok.
Ne büyük savaşlar gördük, ne de büyük krizler. Bizim savaşımız, ruhsal bir savaş.
Büyük krizlerimiz, kendi hayatlarımız. Hepimiz TV karşısında bir gün milyoner, rock yıldızı ya da film artisti olacağımıza inandırılarak yetiştirildik...

Ancak, olmayacağız.
Bu gerçeği yavaş yavaş öğreniyoruz.
Ve gerçekten çok, çok öfkeliyiz!"


Bir de şu mim olayını kim nasıl başlatır, nereden aklına gelir, sonrasında bir tatmin duygusu hisseder mi hiç bilmem. Sanırım bu, insanların depremden ölesiye korktukları 97-98 yılları arasında bizim kendi aramızda "tepkisel mizah" amacıyla bağırarak "bu akşam çok büyük bir deprem bekleniyormuş içeriden haber geldi!" diye konuşmamız ve insanların bu konuşmalarımızı duyarak irkilmeleri, telefonlarına sarılmaları, akabinde bir kaç saat içerisinde küçük çaplı bir kaos yaratmamız ve kendi kendimize bununla eğlenmemiz gibi bir şey olsa gerek...